Böbreklerin başlıca görevi atık maddeleri vücuttan atmak ve kanı temizlemektir. Bunun yanı sıra, böbrek fazla suyun, minerallerin ve kimyasalların vücuttan atılmasında önemli rol oynar; ayrıca su ile sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor ve bikarbonat gibi vücutta bulunan minerallerin dengesini düzenler. Kronik böbrek hastalığından muzdarip hastalarda, sıvı ve elektrolit dengesinde dengesizlik olabilir. Bu sebeple, su, sofra tuzu veya potasyumun normal yollarla alımı bile sıvı ve elektrolit dengesinde ciddi sıkıntılara neden olabilir.
İşlevi zarar görmüş böbrek üzerindeki yükü azaltmak ve sıvı ve elektrolit dengesindeki sıkıntının önüne geçmek için kronik böbrek hastalığı olan kişiler beslenmelerini doktor ve diyetisyenin tavsiyelerine göre değiştirmelidirler. Kronik böbrek hastaları için sabit bir diyet bulunmamaktadır. Her bir hastaya, klinik durumuna, böbrek yetmezliğinin aşamasına ve diğer tıbbi sorunlara bağlı olarak farklı beslenme tavsiyeleri verilir. Beslenme tavsiyelerinin aynı hasta için farklı zamanlarda değiştirilmesi de gereklidir.
Kronik böbrek hastaları için uygulanan diyet tedavisinin amaçları aşağıdaki gibidir:
- Kronik böbrek rahatsızlığının ilerlemesini yavaşlatmak ve diyaliz gerekliliğini ertelemek.
- Kandaki fazla ürenin neden olacağı toksik etkileri azaltmak.
- En ideal beslenme alışkanlığını sürdürmek ve yağsız vücut kitlesi kaybını engellemek.
- Sıvı ve elektrolit dengesizliği riskini azaltmak.
- Kalp ve damar hastalıkları riskini azaltmak.
Kronik böbrek hastaları için uygulanan diyet tedavisinin genel esasları aşağıdaki gibidir:
- Diyalize girmeyen hastalar için protein alımının günlük kilogram başına 0.8 gm/kg’a sınırlandırılması. Diyalize giren hastalar ise, işlem esnasında kaybedilmesi muhtemel proteinlerin telafi edilebilmesi için daha fazla miktarda proteine ihtiyaç duyarlar. (vücut ağırlığına göre günlük 1.0 – 1.2 gm/kg)
- Enerji sağlanması için yeterli miktarda karbonhidratın alınması.
- Normal miktarlarda yağ alınması. Tereyağı, saf yağ ve sıvı yağ alımının azaltılması.
- Şişlik (ödem) olması durumunda sıvı ve su alımının kısıtlanması.
- Diyetle alınan sodyum, potasyum ve fosfor miktarlarının kısıtlanması.
- Yeterli miktarlarda vitaminin ve eser elementlerin alınması. Yüksek lifli bir beslenme tavsiye edilmektedir.
Bir yanıt bırakın